ZİRAAT MARŞI

Sürer, eker, biçeriz güvenip ötesine. Milletin her kazancı, milletin kesesine. Toplandık baş çiftçinin Atatürk'ün sesine Toprakla savaş için ziraat cephesine. Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz. Biz yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.

9 Mart 2022 Çarşamba

‘Zeytinlikler’ ile ‘madencilik’ ikilemi: ETE değerlendirme / Melih Baş


Zeytinlikler’ ile ‘madencilik’ ikilemi: ETE değerlendirme / Melih Baş

Kapan da kaçan  mı?” dedirtecek biçimde bir yasal düzenleme çıktı: “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”. Bu Yönetmelik ile madencilik yapılacak zeytinliklerin kesilebilmesi olanağı getirildi. Madencilik etkinliği bitince alanın yeniden eski durumuna getirilmesi şartıyla! İkametgâh adresi zeytin ve tarım memleketi olan Küçükkuyu olan bir yurtsever olarak konuya nesnel biçimde bakalım. 

ZEYTİNLİKLERE KARŞI İLK 8 HAMLE

AKP iktidara gelir gelmez Zeytincilik Yasası’nı değiştirmeye yönelik hamlelere başladı: ilki 2003 ve sonra 17.1.2006; 15.8.2008; 3.7.2009; 21.4.2010; 20.2.2013; 16.6.2014; 17.5.2017. Şimdi de 1.3.2022 hamlesi! İlk sekiz hamle halkın örgütlü eylemliliği ile ya yargıdan döndü, ya yasamadan geçirilemedi vs.

9. HAMLE: YASAL DÜZENLEME YASAL MI?

Zeytincilik Yasasının (3573 Sayı ve 1939 tarihli) 20. maddesinde “zeytinlik alanlar ve bu alanlara 3 kilometre uzaklıkta zeytinyağı fabrikası dışında tesis yapılamayacağı” açıkça belirtilmiş. Hem müstafi jandarma yüzbaşı olarak, hem de bir mali müşavir / finans hocası olarak hukuk bilgime dayalı olarak, “daha alt bir yasal düzenleme olan yönetmelik maddesiyle daha üst bir yasal düzenleme olan Yasa maddesinde değişiklik yapılamayacağı”, böyle bir yasal düzenleme yapılsa bile bunun hukuk deyimiyle “butlan (:ölü doğmuş)” sayılacağını savlayabilirim. Okurlardan birinin bunu savlamak için hukuk bilmeye gerek var mı dediğini duyar gibiyim. Doğru da, bu düzenlemeyi çıkaranlar için yazdım zaten.

Bir de “zeytin ağaçlarının uygun bir yere taşınması, olanaksızsa kesilmesi” gerekiyormuş. İş bitimi zeytinlik yapılamazsa başka yere zeytinlik yapılacakmış. Ahali de oraya mı gidecek? Çok komik! Haa bu işlerde devletin de bir sorumluluğu olmayacakmış, iş madencilik şirketinin insafına bırakılmış, yandı gülüm keten helva yani! İş Kârgöz’e kaldıysa, Allah’a havale demektir!

Bu zeytinliklerin taşınması ile ilgili hususlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca (ETKB) düzenlenecekmiş. Hoppala! Yahu bu işin bu Bakanlıkla ne ilgisi var? Diyanet İşleri Başkanlığı daha uygun olmaz mıydı? Neyse ETKB Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan da görüş alacakmış! Uyma zorunluluğu var mı, yok! He, he de geç Üsküdar’ı!

Belirtelim, 50 km. çapta hava kirliliği, zeytinlikleri büyüme ve yetişme açısından olumsuz etkiliyor.

ÇÖZÜM: ETE DEĞERLENDİRME

Kapitalizmin çevreciliği yerine toplumcu ekolojist açıdan bilimsel ve gerçekçi bakalım. Ekolojik, Toplumsal ve Ekonomik Değerlendirme yapılmalıdır, fayda-maliyet analizinin gelişmiş hali yani!

Bu kapsamda bir çalışmayı Ulusal Kanal’daki Geçim ve Tutum adlı eski TV izlencemde sunmuştuk, konuğum Çanakkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kenan Kaynaş ile. Sorgulamıştık: “Tarım+ turizm mi daha ekonomik, yoksa Madencilik mi?”. Ekonomik açıdan tarım ve turizm çok önde çıkmıştı; toplumsal açıdan milyon mertebesinde kişinin yaşamlarının olumsuz etkileneceği çıkmıştı; ekosistemin onarılamaz biçimde tahrip olacağı da çıkmıştı ve ayrıntılı rakamları da yansıtmıştık ekrana! Aynı konuyu yine eski TV izlencemde Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)’nden Murat Narin ile de bir programda işlemiştik. Meraklısı ulaşır!

Böyle bir çalışma şimdi var mı? Yok! Gerekçe ne? Efendim termik santraller kömürsüz kalacakmış! Akbelen Ormanı’nda 35 bin zeytin ağacını kesmek için LİMAK ve İÇTAŞ’ın eli rahatlasın mı isteniyor acaba? Yahu hâlâ yenilenebilir enerji teknolojisini sözden eyleme geçir(e)mediniz bre! Hatta önce enerji verimliliği (ENVER)! Kaç kez yazdık, bu köşede! ENVER Yasası da çıkardınız sözde! Olmuyor olamıyor! İklim değil, sistem değişmeli! Ama yoksa niyet, olmaz kısmet!       

SONSÖZ

TMMOB, Belediyeler, Çiftçi-Sen, siyasal partiler ve UZZK iptal davaları açtılar, kimileri de yolda (TBB, ÇYDD vd.)

Niçin altın yumurtlayan tavuğu kesip gıda güvenliğimizi riske atalım, dışa bağımlı olalım, çiftçilerimizi mağdur edelim ki? Yerli-yabancı, beşibiyerde falan Kârgözler için mi? Ya Hacivat (Kârgözler) ya da Karagözler (Halk). Geçit yok Kârgözlere!

Kaynak: aydinlik.com.tr/koseyazisi/zeytinlikler-ile-madencilik-ikilemi-ete-degerlendirme-304404

Hiç yorum yok: